Geçtiğimiz yıllarda Merkez Bankası’nın rezervleri 128 milyar doları nereden bulacağı sorusuyla siyaset sahnesinden fırlamış ve toplumu finansal okuryazar yapmıştı. Rezerv nedir, ne işe yarar, nasıl artar, nasıl azalır? Bu konuda çok fazla tartışma oldu. Ardından bir süre normalleşme süreci gözlenirken, ardından ekonomideki görev ve model değişiklikleri, döviz kurları gibi gerçekler uzmanların gözünü rezervlere çevirdi. Hiç kimse kabul etmedi ama asla reddetmedi. Herkesin gözü önünde ama kapalı kapılar ardında olan yedeklerde durum nedir bakalım.
Kısa bir Merkez yapalım ve 101’i ayıralım, sonra devam edelim. Merkez Bankası bir ülkenin kasası, cüzdanı, inancı vs. değerli bir kurumudur. Rezervler cüzdanda olanlardır.
Kısacası, insanlar dolar yükseliyor, alımlar artıyor diye saldırdığında buna talep diyoruz. Talep edilen malın fiyatı yükselir.
Sonuç olarak, kaydileştirilen para Merkezden çıkar ve oburun cebine girer.
Yine @e507’nin harika verilerinden yola çıkarak Merkez Bankası rezervlerinin tarihi tabanında olduğu söyleniyor. Biz demiyoruz, veriler söylüyor.
Asıl soruya geliyoruz: Bu para nereye gidiyor? E507 bunu yine 128 milyar doları ilk gerçekleştiren ekonomist Haluk Bürümcekçi’nin grafiğiyle paylaşıyor.
Peki bu kaynak sonsuz mu? Transfer nereye kadar? Eğer öyle diyorsan. Bugün Bloomberg’den Kerim Karakaya’nın değerlendirmesi bu olsun.
Uzmanlar yukarıdaki grafikleri döviz rezervleri hakkında yorum yapmadan bırakmıyor.
Durumu özetleyen uzmanların yanı sıra,
Bugün açıklanan haftalık verileri siyasetçiler de yorumluyor.
?
?
?
Negatif Merkez Bankası rezervlerini nasıl yorumluyorsunuz?
Seçime kadar dolar talebini karşılayarak,
Döviz kurunda istikrarlı bir seyir sürdürmek mümkün mü?